Saadet Erciyas
Amatör telsizciler, afet ve acil durumlarında yaşamsal önem taşıyan haberleşmeyi sağlayan ve tamamen gönüllü olarak çalışan kişiler. Adları amatör olsa da afet durumlarında tam bir profesyonel gibi davranıp yaşam kurtaran amatör telsizciler, kimi zaman bir depremin duyurulup acil yardım gitmesini sağlıyor, kimi zaman denizde batmak üzere bir balıkçı teknesinin “imdat” çığlığını yetkililere duyuruyor.
Amatör telsizcilerin günlük yaşamda ve normal zamanda sadece haberleşme amacıyla kullandığı telsizler, olağanüstü durumlarda en güvenilir ve sürdürülebilir bir iletişim aracı olarak büyük önem taşıyor. Türkiye’de amatör telsizciliğe gönül verenlerin sayısının 3 bin, İzmir’de ise 900 olduğu tahmin ediliyor. Van depremini ilk duyan ve duyuran İzmirli telsizciler ise amatör telsizciler arasında ayrı bir yere sahip kişiler olarak biliniyor.
Amatör telsizciler sınav yerinde buluştu
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün yılda iki kez gerçekleştirdiği Amatör Telsiz Sınavı’nın ikincisi Pazar günü Adana, Aksaray, Ankara, Antalya, Artvin, Elazığ, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Samsun illerinde gerçekleştirildi. İzmir Atatürk Lisesi’nde yapılan sınava A/B sınıfı amatör telsiz belgesi almak isteyen eşim de girdi. Sınav yeri, İzmir’den ve yakın çevreden amatör telsizcileri bir araya getirdi. Hafta sonu yapacak işim yoktu, ben de eşimle birlikte gittim sınav yerine. İyi ki gitmişim. Dersliklerde sınav sürerken, hobisi yaşam biçimi olmuş, çevresine duyarlı amatör telsizcilerle tanıştım.
Kalkan: Asıl işimiz afette
İzmir Atatürk Lisesi’nin bahçesinde yakalarında kodlarının yer aldığı kokartlar olan kırmızı-lacivert giysili, ellerinde telsizleriyle onlarca amatör telsizci bir araya gelmişti. İlk defa sınava giren ya da telsiz belgesini yükseltmek isteyen arkadaşlarına destek vermek için geldiklerini söyleyen Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti (TRAC) İzmir Şube Başkanı Dr. İsmet Kalkan, bu sınavın yılda iki kez düzenlendiğini ve A-B-C sınıfı amatör telsiz belgesi verildiğini belirtiyor. Telsizciliğe gönül veren herkesin bu sınava girebileceğini anlatan Kalkan, “Günlük yaşamımızda yaptığımız normal haberleşme. Bizim asıl işimiz acil ve afet durumlarında. Marmara Depremi, Van depremi bizim için büyük deneyimdi. Van depremini Ankara’ya ilk duyuran İzmir’deki amatör telsizci arkadaşlarımız oldu” diyor.
Van depreminde üç saat boyunca haberleşmeyi İzmirli amatör telsizcilerin sağladığını anlatan Kalkan, İzmir’in deprem bölgesi olduğuna dikkat çekerek, bir afet durumunda her üyeye büyük görev düştüğünü dile getiriyor. Frekansta olan herkese seslerini duyurabildiklerini anlatan İsmet Kalkan, “İzmir’de altı röle istasyonu var. Etki alanımız çok geniş. İller arası bağlantı da kurabiliyoruz” diyor. İzmir’de yaklaşık 900 amatör telsizci olduğunu kaydeden İsmet Kalkan, derneğin bütün resmi kurumlarla protokolü olduğunu ve Valiliğin kriz masasında, afet durumunda haberleşme grubunda görevli olduğunu söylüyor.
Her meslekten insan var
Amatör telsizciler arasında her meslekten insan, avukat, mühendis, doktor da var, ev hanımı da. Amatör telsizciliğe meraklı ailelerin sayısı da hayli fazla. Bayraklı Belediyesi’nin 75’inci Yıl Mahallesi’nde yaptırdığı ve TRAC İzmir Şubesi’ne tahsis ettiği binada donanımı kuran ve operatör olarak görev yapan Mehmet Nuri Aksoylu ile eşi Ayfer Aksoylu da onlardan. Kuruluşundan bu yana TRAC İzmir Şubesi’nde görev alan Mehmet Nuri Aksoylu, “Ülkemiz deprem ülkesi, 17 Ağustos’u yaşadık, yanıbaşımızda Seferihisar’da depremi gördük. Haberleşmenin dolayısıyla amatör telsizcilerin önemini buralara gidince daha da iyi görüyorsunuz” diyor.
Mehmet Nuri Bey, evlerinde telsizin 24 saat açık olduğunu söylerken, yaşamlarını kurtardığı insanlardan söz ediyor. Denizde batmak üzere olan bir balıkçı teknesindekilere ulaştırdığı yardımı ve Palandöken Dağı’nda donmak üzere olan bir ailenin imdat çığlığını yetkililere nasıl ilettiğini heyecanla anlatıyor. İlköğretim öğrencilerinden üniversitelerdeki öğrencilerine amatör telsizciliğin ne kadar keyifli ve önemli bir uğraş olduğunu anlattıklarını belirten Aksoylu, “Adımız amatör olsa da aslında yapılan iş son derece profesyonelce. Amatörlüğün nedeni acemilik değil bu işlerin tamamen gönüllü yapılıyor olması” diye ekliyor.
Kadınların amatör telsizciliğe ilgisi az
Amatör telsiz belgesi alanlar arasında kadınlar da var. Ayfer Aksoylu dernekte görevli kadın üyelerden. “Eşim Mehmet Nuri Aksoylu kalp rahatsızlığı geçirdiği için yalnız bırakamıyordum. Zamanla ben de ilgi duymaya başladım ve B sınıfı belgemi aldım. Şimdi dernekte ben de görevliyim. Bizim çocuklarımız da telsizci. Kimi zaman komşular şaşırıyor bu hobimize. Bu sayede haberleştiğimiz, çok güzel zamanları paylaştığımız aile dostlarımız oldu. Yurt dışına bile gittik. Çok farklı bir sevda telsizcilik. Kadınlar da çok başarılı olabilir ve inanın çok keyif alabilirler” diyor.
Depremden kurtulan amatör telsizci
Tülay Akman, İzmir Kent Konseyi Afet Grubu’nda görevli. O da bir yıl önce amatör telsizci belgesi almış. “Şimdilik belgem B sınıfı ama yükseltmek için Nisan ayındaki sınava ben de gireceğim” diyor. Gölcük depremini yaşayan biri olarak afette iletişimin, haber almak ve vermenin ne kadar önemli olduğunu anlatan Akman, “Gölcük’teki depremi Türkiye ancak öğleden sonra öğrenebildi. Çünkü haber ulaştırılamadı. Ancak İstanbul üzerinden öğrenildi” diyor. Telsiz eğitimini TRAC İzmir Şubesi’nden aldıklarını anlatan Tülay Akman, “İzmir de deprem bölgesi. Biz Kent Konseyi’nin Afet Grubu’ndaki üyeleri olarak AFAD’dan sivil savunma, Eşref Paşa Hastanesi’nden ilk yardım eğitimi, itfaiyeden yangın eğitimi aldık. Bunların hepsi bir afet anında çok değerli eğitimler” diye ekliyor.
12 yaşında amatör telsizci olmuş
Derneğin üyeleri arasında 13 yaşında bir amatör telsizci dikkatimizi çekiyor. Uğur Deniz Kutlu, geçen yıl A sınıfı amatör telsiz belgesi almış. Derneğin en küçük telsizci üyesi. Aynı zamanda İngiliz Telsiz Cemiyeti’nin de üyesi olmuş. Babası Dr. Salih Tolga Kutlu’nun amatör telsizci olduğunu ve konuya bu sayede ilgi duyduğunu anlatan Uğur Deniz, “Her an afet yaşamadığımız için telsizi yurt dışındaki arkadaşlarımla haberleşmek için kullanıyorum” diyor.
Uğur Deniz, “Almanya’da 91 bin, İtalya’da 70 bin, Amerika’da 100 binin üzerinde telsizci var. Türkiye’de bu sayı 3 bin diye biliniyor. Bazı arkadaşlarım bana ‘Telsizle oyun oynanıyor mu?’ diye soruyor. Telsizin bir haberleşme aracı olduğunu anlatıyorum. Tabii biz afet görüntülerinde enkaz altında kalanlara ulaşan kurtarma ekiplerini görüyoruz çoğunlukla. Oysa amatör telsizciler ortalıkta görünmeseler de insanların kurtarılmasında en az onlar kadar önemli rolleri oluyor. Biraz arka planda kalıyorlar.”
“Uzayla da görüşebilirsin”
“Bir telsizle ne kadar uzaktaki bir kişiye ulaşabilirim?” diye düşünebilirsiniz. Bu sorunun yanıtını amatör telsizciliğe ciddi emek harcayan Arif Ali Rıza Özsaran “Uzay” diyerek veriyor. Telsizciliğe 1984 yılında halk bandı (CB) telsizlerle başladığını söyleyen Özsaran, sesini uzaya kadar taşıyan serüvenini anlatıyor:
“Belgemi 1992 yılında aldım. Bir televizyon tamircisinin yanıda çalışıyordum. Patron da telsizciliğe merakıydı. İş yerimize halk bandı telsiz sistemi kurunca haliyle ilgimizi çekti. 2001 yılında A sınıfı belgemi aldım. Uzay Kampı’nda amatör telsizcilikle ilgili eğitim veriyordum. Uzaya merakım orada başladı. Bu arada 2005 yılında uzayda görevlendirilecek bir astronotun amatör telsizcilerle iletişim kuracağına ilişkin bir haber duydum. Çok heyecanlandım. Uzaya erişebilmek için hazırlıklarımı yaptım. 30 Aralık 2005 günü Uluslararası Uzay İstasyonu Astronotu Bill McArthur’la görüştüm. Uzayla iletişim kuran ilk Türk telsizci olmak, benim için en büyük yılbaşı hediyesi oldu. Daha sonra dört kez daha görüştüm astronot McArthur’la.”
Sesini uzaya kadar duyurabilen Arif Ali Rıza Özsaran aynı heyecanla 2012 yılında TRAC İzmir Şubesi’nin Özel İzmir Sev İlköğretim Okulu öğrencileriyle gerçekleştirdiği “Atatürk’ün çocukları uzayda, bugün sesimiz, yarın biz” projesinde de görev almış. Bu projede öğrencilerin uzayda bulunan astronotlarla telsiz bağlantısı kurmasını sağlamış. Canlı telsiz bağlantısında Uluslararası Uzay İstasyonu’nda görevli astronot Sunita Williams’la görüşmüş. “Elimdeki telsizle dünyanın her yeriyle görüşebiliyorum. Telsiz gece gündüz açık” diyen Özsaran, “Arama kurtarma derneği tek başına bir işe yaramaz. Haberleşme en önemli nokta. Normal zamanda çok güzel bir hobi ama afet anında vazgeçilmez bir araç telsiz” diyor.
Arif Ali Rıza Özsaran’ın 13 yaşındaki oğlu Seçkin Ali Özsaran da amatör telsizci sınavına girmiş. Eğer sınavı kazanırsa o da arkadaşı Uğur gibi derneğin en genç amatör telsizci üyelerinden biri olacak.
TRAC afette çözüm ortağı
1991 yılında kamu yararına çalışan dernek statüsünden Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti (TRAC), 1962 yılında kurulmuş. Radyo amatörlüğünü tanıtmak, yaygınlaştırmak, eğitimler vermek, afetler, acil durumlar ve olağanüstü durumlarda amatör radyo istasyonlarının kamu yararına çalışmaları için gerekli düzenleme ve iş bölümünü yapmak derneğin öncelikli görevleri arasında.
Ülkemizde afetler ve acil durumlar konusunda hizmet veren ilk gönüllü kuruluş olarak da bilinen TRAC, özellikle haberleşmenin öne çıktığı depremlerde hizmetleriyle dikkat çekmiş. 1998 yılında AKUT ile kurumsal işbirliği başlatmış. 2000 yılında ise Başbakanlık, Türk Kızılayı, 112 ve itfaiye birimleriyle protokol yapılmış. Kurum, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) belgesinde yer alan 28 hizmet grubunda “öncelikli” olarak tanımlanmış ve 2015 yılında Ulusal Düzey Haberleşme Hizmet Grubuna “Destek Çözüm Ortağı” olarak atanmış.
Türkiye’de 54 şube ve 24 temsilcilikle hizmet veren TRAC’ın İzmir Şubesi ise 1991 yılında açılmış. İzmir Şubesi’nin Yamanlar, Karaburun, Aydın Dilektepe ve Gümüşdağ’da kesintisiz iletişimi sağlayan role sistemleri bulunuyor. Dernek okullarda amatör telsizciliği tanıtmak amacıyla eğitimler de veriyor, sınava girecek adayları da çalıştırıyor. TRAC üyesi olan her amatör telsizcinin bir çağrı işareti bulunuyor. Çağrı işareti olmadan telsizci, telsiz frekanslarından görüşme yapamıyor.
Belge sınıfına göre A, B ve C sınıfı olarak üçe ayrılan amatör telsizciler, sportif amaçlı yarışmalar da düzenliyor. Bu yarışmalarda telsizciler kendilerine verilen çok sayıda telsizciyle görüşmeyi hedefliyor. Yabancı dil biliyor olmak bir avantaj olsa da, kendi içinde özel bir işaret dili olan telsizciler, yurt dışından bu işe gönül verenlerle çok rahat iletişim kurduklarını dile getiriyor. (Fotoğraflar: Hüseyin Erciyas)